Hukuk, bir arada yaşayan insanlar arasındaki ilişkiler alanıyla ilgili ve insanların karşılıklı davranışları için geçerli normlardan oluşur. Hukuk insanların birlikte yaşayabilmeleri için kaçınılmaz olan bir takım kuralları içerir. Hukuk , birlikte yaşamak zorunda olan insanların sorunlarını azaltmaya hizmet etmektedir.
Bir hukuk kuralı ile yapılması istenen veya yasaklanan bir işin ya da eylemin yerine getirilmesini sağlayan kamusal güçtür ve buna YAPTIRIM denir. Yatırım Türleri;
- Ceza Yaptırımları: Cezalandırmada sosyal amaç, suçun işlenmesini önlemektir. Bu nedenle ceza, topluma karşı yapılan zararlı bir fiilin karşılığında toplum adına uygulanan yaptırımdır.
- Aynen ve Zorla Yerine Getirme: Hukuk devletlerinde bireylerin haklarını doğrudan doğruya kendi kişisel güçlerini kullanarak elde etmelerine izin verilemez. Hakkının yerine getirilmesini kişi devletten talep eder.
- Tazminat Ödeme Zorunda Kalma: Hukuka aykırı davranan kimsenin, zarar verdiği kimseye karşı bir tazminat ödeme zorunda kalması biçiminde ortaya çıkar.
- Geçerli olmama: Özel hukuk alanına özgü çok önemli bir yaptırımdır. Buyurucu hukuk kurallarına aykırı davranışların yaptırımı çoğunlukla hukuken geçerli olmamdır. Hukuki geçersizlik karşısında yokluk, mutlak butlan ve nispi butlan şeklinde çıkmaktadır;
- Yokluk: Bir hukuki işlemin baştan itibaren yok kabul olunmasıdır. Örneğin evlendirme memuru önünde yapılmayan bir evlenme hukuken yok kabul edilir.
- Mutlak Butlan: Eşlerden biri evlenme akdinin yapıldığı sırada bir başkası ile evli bulunuyorsa işlem mutlak butlandır.
- Nispi Butlan: Taraflardan biri evlenme akdinin yapıldığı sırada geçici bir nedenle temyiz kudretinden yoksun bulunduğunu iddia ediyorsa evlenmenin feshini dava edebilir. Bu durum nispi butlandır.
HUKUKUN KOLLARI
- KAMU HUKUKU: Bir kamu tüzel kişisi olan devletin kuruluşunu,işleyişini, diğer devletlerle ve bireylerle olan ilişkilerini konu almaktadır. Dalları
- Anayasa Hukuku
- İdare Hukuku
- Ceza Hukuku
- Yargılama Hukuku
- Uluslararası Hukuk
- İcra İflas Hukuku
- Mali Hukuk
- ÖZEL HUKUK: Bir toplumda eşit hak ve yetkilere sahip olan kişiler arasındaki ilişkileri düzenler. Özel Hukukun Dalları;
- Medeni Hukuk: Bireyleri doğumundan ölümüne kadar ilgilendiren ve kişi, aile, miras, eşya ve borçlar hukuku isimlerini taşıyan hukuk alanını kapsamına almaktadır.
- Ticaret Hukuku: Ticaret hayatına ilişkin düzenlemelerle ilgilenen özel hukuk çeşididir. Ticari İşletme Hukuku, Şirketler Hukuku, Kıymetli Evrak Hukuku, Sigorta Hukuku, Deniz Ticareti Hukuku dallarıdır.
- Devletler Özel Hukuku: Devletler özel hukuku devletlerin değil, ayrı uyruklardan olan kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerinde uygulanacak esas ve ilkeleri gösterir.
- İş Hukuku: Toplumdaki çalışma yaşamına ilişkin kuralları ile ilgili düzenlemeleri inceler
- Sosyal Güvenlik Hukuku: Toplumda yaşayan bireylerin sosyal güvenliklerinin sağlanması çalışmalarını kapsar
- Fikri Hukuk: Eser sahibi bir kişinin eseri üzerindeki sahip olduğu hakları düzenler.
HUKUKUN TEMEL KAYNAKLARI;
- Asıl Kaynaklar:
- Yazılı Kaynaklar
- Uluslararası antlaşma
- Anayasa
- Kanun
- Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi
- Tüzük
- Yönetmelik
- Yazısız Kaynak: Örf ve Adet Hukuku
- Yardımcı Kaynaklar
- Doktrin (bilimsel görüşler)
- İçtihatlar (Yargı kararları)
TOPLUMSAL DÜZEN
- Toplumsal Düzen Kuralları
Toplumsal Yaşam bir düzen gerektirir. Toplumsal düzen kuralları bir yandan bireyin özgürlüklerini kullanmasını sağlar diğer yandan da kısıtlar. Bireysel yarar ile toplumsal yarar arasında denge sağlar.
- Toplumsal Düzen Kurallarının Amacı
Toplumsal düzen içinde bireylerin birbirlerine ve topluma, toplumun da bireylere karşı tutum ve davranışını düzenlemek, çıkar çatışmaları arasında denge kurmak, Kısaca toplum düzenini sağlamaktır.
- Sosyal Hayatı Düzenleyen Kurallar
- Din Kuralları
- Ahlak Kuralları
- Görgü Kuralları
- Hukuk Kuralları
Dini kurallar insanların inançları ile ilgilidir. Dini kuralların sosyal hayatı düzenleyen kuralları da vardır.
Ahlak Kuralları; Subjektif ve objektif olarak ayrılır. Yaptırımı; Bireyler ve toplum içinde ayıplanma ve küçük görülmektedir.
Görgü Kuralları (Adab-ı Muaşeret kuralları): Konuşanın sözünü kesmemek, Büyüklerini saymak, küçüklerini sevmek ve korumak, Sofra kuralları, Kapalı mekanlarda şapka çıkarmak, Selamlaşma, Hasta ziyaretleri, Doğum ve törenlerde hediye götürmek, Başsağlığı ziyaretleri
Müeyyide- Yaptırımı:
Bir toplantıda ulu orta konuşana, saygısız
Düğüne elini kolunu sallayarak gidene görgüsüz
Hasta olan yakınını ziyarete gitmeyene de vefasız olarak değerlendirilir.
HUKUKUN KAYNAKLARI
Bir toplumda hukuk kuralları çeşitli yollarla ortaya çıkar. Bazı kurallar kendiliğinden oluşur (gelenek hukuku)
Bazıları yetkili kamu kuruluşları tarafından konur. Bunlara yazılı hukuk denir.
Kimi hukuk kuralları yargıçların çalışma ürünüdür. Bunlara İçtihat Hukuku denir.
Kaynakların bir kısmı bağlayıcı, bir kısmı da yardımcı niteliktedir.
Bağlayıcı kaynaklar: Yasa, Tüzük, Yönetmelik, Yönerge, vs.
Bağlayıcı kaynaklara uyma zorunluluğu vardır.
Yargı Kararları: Yardımcı kaynaklardır, bağlayıcı özelliği yoktur.
Tüm toplumsal davranış kuralları müeyyidelendirilmiştir. Ancak bunların müeyyideleri arasında önemli farklılıklar vardır.
Hukuk kurallarının müeyyidesi CEBRİ niteliktedir.
Din kurallarının bu dünyada gerçekleşen cebri bir müeyyidesi yoktur. Dinin belirlediği kuralları ihlal eden insanlar ahiret hayatında ki azaptan korkarlar
Ahlak kurallarının müeyyidesi ise vicdan azabıdır.
Örf ve adet kurallarının müeyyidesi ise ayıplama, kınama, gruptan atma gibi çeşitlidir.
Hukuk kurallarına aykırı davranıldığında devlet denilen yüksek otorite, zor kullanmak yetkisine dayanarak ihlali gerçekleştiren kişiye bir takım müeyyideler uygular.
Hukuk kurallarının bir emir veya yasak içermesine, bir olması gerekeni ifade etmelerine “normatiflik” denir.
Hukuk kurallarının koruyucusu devletin yetkili organlarıdır.
Uluslararası antlaşmalar, uluslararası, hukukun en önemli kaynağıdır. Antlaşmalar aslında devletler arasında yapılmış sözleşmelerdir. Devletler sözleşme ile karşılıklı olarak haklarını ve yükümlülüklerini belirtirler. İç hukuk kurallarının oluşmasında prosedür ne kadar önemliyse , antlaşmalar için de bu böyledir.
Antlaşmaların nasıl bağlayıcı olacağı devletlerin anayasasında belirtilmiştir. Genelde antlaşmaların geçerlilik kazanmasında önce imza aşaması, sonra meclislerin onaylama aşaması öngörülür. İmza olmadan meclise antlaşma onay için gelemez. İmzalanan antlaşmaların onaylanıp onaylanmaması ise tamamıyla meclisin takdirindedir. Meclisce onaylanmayan antlaşma kesinleşmiş, dolayısıyla bağlayıcı olmaz. Bu tür antlaşmalar yükümlülük doğurmaz.
Bir ülkede, yürürlükte olan hukuk sistemi, yani uyulması zorunlu olan kuralların bütünü hukuk düzenini oluştururken, her biri aynı derecede ve güçte değildirler. Aralarında hiyerarşi vardır. Bu hiyerarşide alt basamakta olan norm geçerliliğini üst basamakta yer alan normdan alır ve dolayısıyla ona uygun olmak zorundadır. Kanun , anayasaya, Yönetmelik kanuna aykırı olamaz.
ANAYASA: Normlar hiyerarşisinde en üst sırayı işgal eden ve kanunlardan farklı ve daha zor bir usulle konulan ve değiştirilebilen hukuk kurallarının bütünüdür. Günümüzde yürürlükte olan Anayasa 1982 anayasasıdır.
KANUN: Yasama organı tarafından kanun adı altında yapılan ve normlar hiyerarşisinde Anayasanın altında tüzüklerin üstünde yer alan çoğunlukla, genel soyut kurallar içeren hukuki metinlerdir. 4 aşamada yürürlüğe girer; Öneri, Görüşme, Kabul, Yayım. TBMM de kabul edilen kanunlar Cumhurbaşkanı tarafından kabul görürse Resmi gazete de yayımlanır ve belirtilen tarihte yürürlüğe girer. Yürürlülük tarihi belirtilmemiş kanunlarda yayımlandığı günden itibaren 45 gün sonra yürürlüğe girer. Kabul edilip yayımlanan kanunlar anayasaya aykırı olmamalıdır, itiraz üzerine aykırılık bulunursa kanunlar iptal edilebilir.
CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ: Hiyerarşide kanunla eş düzeyde yer alır. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, mevcut kanunları yürürlükten kaldırabilir, onlarda değişiklik yapabilir veya kanun konusu olmayan bir konuyu kanun gibi düzenleyebilir.
ULUSLARARASI ANTLAŞMA: Türkiye’de kanun gibi uygulama değerindedir. İki veya daha fazla devlet tarafından akdedilmiş olan ve Türkiye de Cumhurbaşkanının onayıyla Resmi gazetede yürürlüğe konulan, Türkiye de kanun değerinde bulunan bağlayıcı hukuk kurallarıdır.İmzalama Yetkisi Cumhurbaşkanı ve Dış işleri Bakanına aittir. Bunların dışında Bakanlar kurulunca yetkilendirilen kişiler de Türkiye adına milletler arası antlaşma yapma yetkisine sahiptirler. TBMM anlaşmanın onaylanmasını uygun bulduktan sonra Cumhurbaşkanı onayı ile bağlayıcılık kazanılır.
TÜZÜK: Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen tüzükler, Cumhurbaşkanınca imzalanır ve kanunlar gibi resmi gazete de yayımlanır. Tüzüklerin yargısal denetimi danıştayda yapılır.
YÖNETMELİK: Bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla çıkardıkları yazılı hukuk kurallarıdır. Çıkarma yetkisi; Bakanlar Kurulu, Bakanlıklar ve Kamu tüzel kişilerdedir.
HUKUK DEVLETİNİN ÖĞELERİ:
- Yasallık İlkesi
- Kuvvetler Ayrılığı İlkesi
- Temel Hak ve Özgürlüklerin Korunması İlkesi
- Hukuk Güvenliği İlkesi
- İdarenin Yargısal Denetime Bağlı Olması İlkesi
HUKUK DEVLETİNİN GEREKLERİ
Hukuk devleti hukuka bağlı olan devlet demek olduğuna ve devlet de, yasama, yürütme ve yargı organlarından oluştuğuna göre, hukuk devletinin üç temel gereği vardır:
- Yasama organı hukuka bağlı olmalıdır (Eğer kanunlar anayasaya aykırı ise, ilgili kanun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilerek ortadan kaldırılmaktadır)
- Yürütme organı hukuka bağlı olmalıdır (Tüzükler kanunlara aykırı olamaz, Yönetmelikler ise Kanunlara ve Tüzüklere aykırı olamazlar. Yürütme, Anayasaya ve kanunlara aykırı tüzük çıkarmamalıdır. İkinci olarak yürütme organı, Anayasaya, Kanunlara ve tüzüklere aykırı yönetmelik yapmamalıdır)
- Yargı organı hukuka bağlı olmalıdır. (Hukuk sistemimizde hakim, kanunla bağlıdır. Hakimler Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak hüküm verirler)
İŞ HUKUKU
- Bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye Çalışan (İŞÇİ)
- İşçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara İŞVEREN
- İşçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye İŞ İLİŞKİSİ
- İşveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime İŞYERİ denir.
- İşveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere İŞVEREN VEKİLİ denir. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur. Bu kanunda işveren için öngörülen her çeşit sorumluluk ve zorunluluklar işveren vekilleri hakkında da uygulanır.
- Bir işverenden , işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye ASIL İŞVEREN- ALT İŞVEREN İLİŞKİSİ denir.
- Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz.
- İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.
Yeni sisteme göre Bakanlar kurulu ve tüzük kavramı artık yok, değil mi?
Evet, yok. Ancak bu gibi tartışma oluşturabilecek konularda sorular sorulmaz bir süre.