Grip Aşısı Yaptırmalı mıyız?

Öncelikle şunu bilmeliyiz. Grip ile Soğuk algınlığı veya üst solunum yolu enfeksiyonları aynı şeyler değildir.  Ancak çok sık bir şekilde bunları birbiri yerine kullanıldığını görüyoruz. Gripte yüksek ateş vardır ve çoğunlukla 39 derecenin üzerinde olur, şiddetli baş ağrısı, istirahat etme mecburiyeti gibi ciddi bulgular vardır. Eklem ve kas ağrıları şiddetlidir. Halsizlik, titreme, kuru öksürük nöbetleri vardır. Soğuk algınlığının burun şikayetleri, boğaz ağrısı, gözlerde sulanma gibi bulgularda gripal enfeksiyonlarda görülebilir. Soğuk algınlığında ise ateş yüksek olmaz, hafif seyreden bir durumdur, burun akıntısı, boğaz ağrısı, hapşırık, öksürük ve kısmi bir halsizlik vardır. Grip enfeksiyonunda karın ağrısı, bulantı ve kusma gibi bulgular da görülebilir.

Gerek grip, gerekse de soğuk algınlığı, solunum yoluyla bulaşır. Virus vücuda alındıktan 2-3 gün içinde enfeksiyon aktif hale gelir ve kişi bulgular ortaya çıktıktan sonra 5 gün daha bu virüsü yaymaya devam eder. Bundan dolayı grip enfeksiyonu geçirenlerin iş hayatı veya eğitim ortamından ortalama 1 hafta uzak durması gerekir.

Soğuk algınlığının hiçbir hayati tehdidi olmamasına rağmen grip enfeksiyonu öldürücü komplikasyonlara neden olabilir. Genelde ölüm Zatürre sebebiyle olurken, astım, KOAH gibi kronik hastalığı olanlarda bu hastalıklarda alevlenmelere ve ciddi sonuçlara sebep olabilir.

Korunmak için bağışıklık sistemini güçlü tutmak önemlidir. Dengeli beslenme, tütün ve tütün ürünlerini kullanmama, bol sıvı tüketme, meyve ve sebze ile veya takviye ile özellikle C vitamini alımını artırma, öksüren ve hapşıranlardan uzak durma, elleri sık sık yıkama korunmak için önemli olmakla birlikte günümüzde en etkili korunma yöntemi AŞI yaptırmaktır. Bazı ülkelerde ücretsiz olarak yapılan aşı, Ülkemizde risk gruplarındaki hastalara, 65 yaş üstü kişilere ÜCRETSİZ olarak yapılmaktadır.

Grip Aşısı, her yıl, o ülkeyi enfekte etmesi muhtemel olan 3 ana suş tarafından hazırlanan ve koruyuculuğu % 80- 90 seviyelerinde olan inaktif bir aşıdır. Bundan dolayı grip aşısının grip yapma olasılığı yoktur. Ancak yumurta allerjisi olanlar ve 6 ay altındaki bebeklere uygulamamak gerekir (alerjik reaksiyon oluşturabileceğinden dolayı). 6 ay ile 3 yaş arasındaki çocuklara YARIM DOZ, 3 yaş üstü çocuklara tam doz uygulanır. Her yıl için yeni bir formülle hazırlandığından dolayı aşının koruyuculuğunun 1 yıl olacağı kabul edilir ve her yıl yaptırmanın daha faydalı olacağı kabul görür.  Ülkemiz için aşının uygulanma dönemi Ekim – Kasım aylarıdır. Yine de grip olmadan aşı yapmanın koruyuculuktan faydalanmak için önemi vardır. Aşının koruyuculuğu 10 ile 15  gün içinde başlar.

Ateşli hastalık geçirenlerde aşı için iyileşmeyi beklemek gerekir. Aşı yapılan bölgede ağrı, kızarıklık ya da şişme, kas ağrıları, kırgınlık hissi ve hafif ateş gibi yan etkiler görülebilir ve normal sayılır. Eczaneden alınan aşı, yaptırılıncaya kadar +2 ile +8 derece arasında saklanmalı (Buzdolabının kapağında) , dışarıda saklanmamalı, dondurulmamalıdır. Mutlaka bir sağlık kurumunda yaptırılmalıdır.

Mutlak Aşılanması Önerilen Risk Grupları; 65 yaş üstü yaşlılar, şeker hastaları, bakımevi çalışanları, kanser hastaları, astım hastaları, kronik akciğer hastaları, kronik kalp ve damar sistemi hastaları.

Aşılanması Önerilen İkinci Risk Grubu;  Sağlık çalışanları, 50 – 64 yaş arasındaki kişiler, evinde kronik hastası olanlar ve kronik hastaları bakan kişiler.

Hamileler (4. Aydan itibaren), HIV enfeksiyonu olanlar, sık seyahat edenler, sporcular, kritik noktalarda çalışanlar ve kendini gerek iş kaybı gerekse de tıbben korumak isteyenler ise Özel Risk Grubu adı altında olup aşılanmaları menfaatlerinedir.

Grip aşısını, bir aracın veya evin kaskosu gibi düşünebiliriz. Yani eğer bu sene ülkemize grip mikrobu gelir ve yayılım gösterecek potansiyele ulaşırsa, grip aşısı olanlar bu hastalığı geçirmez veya çok hafif geçirirler.

En çok karşılaştığımız soru da şu; “Ben grip aşısı olmuştum ama yine grip oldum.” Büyük ihtimalle, grip oldum diyen kişi, aslında grip değil, soğuk algınlığıdır. Yani grip aşısı soğuk algınlığından korumaz.

Paylaş:

Bir Cevap Yazın